MİMARİDE GÜN IŞIĞI 12.10.2016

        Mimarinin yaşanmasında ışık önemli bir rol oynar. Aynı oda, açıklıkların boyutlarının ve yerleşimlerin değişmesi sonucu çok farklı mekansal izlenim verilebilir. Açıklıkların boylarının ve yerleşimlerinin değişmesinden doğan çok sayıdaki olasılığın arasında kaybolmamak için burada kendimizi, aydınlatma açısından gruplandırabileceğimiz üç tip mekanla sınırlayacağız: 1.)Aydınlık açık mekan 2.)Tepeden ışık alan mekan 3.)Yan tarafından ışık alan mekan Bu noktada 'kusursuz ışık' kavramına bakılır.Kusursuz uşuk bol ışık değildir; zira ışığın niceliğinden çok niteliği önemlidir. Mesela önden aydınlatmada ışık, kabartıları olan yüzeyin üzerine dik açı ile düşerse minimum gölge ve buna bağlı olarak minimum plastik etki oluşur. Bu dokunsal etkinin de zayıf olmasına neden olur. Bunların yanında Philip Johnson' ın 'Glass Hause' eseri üstü kapalı yanlardan ışık alan kategoriye girerken; tepeden ışık alan mekanın en güzel örneği Roma'daki Pantheon'dur.   

        Modern mimarların sık sık karşılaştığı problemlerden biri bir mekanın değişik kısımlarının iyi ve eşit şekilde aydınlatılmasıdır. Bunun çözümü odanın her bölümünü kusursuz şekilde aydınlatan şed çatılardır.

         Belirgin yoğunlukta bir ışık biçim ve dokuyu en iyi gösterir. Işık tek başına çevresi kapalı bir hacim etkisi oluşturabilir. Örneğin karanlık bir gecede yakılan kamp ateşi, çevresi karanlığın duvarlarıyla çevrili ışıktan bir mağara oluşturur.Ateşin aydınlığı içinde kalanlar aynı odada bir arada bulunmanın güven verici duygusunu yaşarlar. Bundan da; kapalılık yerine açıklık etkisi oluşturmak istiyorsanız, yoğun ışık kullanamazsınız.

Yorumlar

Popüler Yayınlar